15 EYLÜL DÜNYA PROSTAT KANSERİ GÜNÜ
Prostat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı
bezidir. Mesanenin (idrar kesesi) altında yer alır. Prostatı oluşturan
hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu prostat kanseri gelişebilir. Ülkemizde
ve dünyada, erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkla en sık görülen
kanser prostat kanseridir.
Prostat kanserinin kesin nedenleri bilinmemekle birlikte:
·
Yaş ilerledikçe risk artmaktadır.
·
Birinci derece akrabasında (baba, erkek kardeş,
abi) prostat kanseri görülenlerin bu kansere yakalanma riski diğer insanlara
göre iki kat daha yüksektir.
·
Doymuş yağlardan (hayvansal gıdalarda bulunan
yağlar, tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı) ve kırmızı etten zengin,
sebze-meyveden fakir beslenme alışkanlığı prostat kanseri riskini
arttırabilmektedir.
Prostat kanseri erken evrede
hiçbir belirti vermez. Kanser dokusu büyüdükçe aşağıdaki bazı şikayetlere yol açabilir:
·
Sık idrara çıkma
·
Gece idrara kalkma
·
Kesik kesik idrar yapma
·
Zor idrar yapma
·
Ağrılı idrar yapma
·
Kanlı idrar
·
Kanlı meni
Bu şikayetlerin olması prostat kanseri olduğunu göstermez
ama bir ipucu olabilir. Bu yakınmalardan en az biri olduğunda, üroloji
(bevliye) uzmanına başvurulmalıdır.
Prostat kanseri erken tanı konulabilen ve tedavi
edilebilen bir hastalıktır. Erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece
akrabasında prostat kanseri görülenlerin de 40 yaşından itibaren üroloji
uzmanına düzenli muayene olması ve kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini
yaptırması erken tanı konulması açısından önemlidir. Hastalığın evresine ve
özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. Kişinin belirli
aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın
tedavisi (radyoterapi) erken evrelerde uygulanabilir. Hormon tedavisi veya ilaç
tedavisi (kemoterapi) diğer evrelerde gerekli görülebilir. Erken tanı ve tedavi
hayat kurtarıcıdır.
Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı (sebze ve meyveden
zengin) beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite yapma (yürüme, koşma,
bisiklete binme, yüzme gibi), sağlıklı kiloda olma ve bu kiloda kalma prostat
kanseri riskini azaltabilir. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup
olunmadığı öğrenilebilir.
Özellikle birinci derece akrabalarında
prostat kanseri görülenler yüksek risk altında olduğundan 40 yaşınızdan
itibaren, diğer erkeklerde 50 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji
hekiminize giderek muayene olmalı ve kanda prostat spesifik antijen (PSA)
testini yaptırmalıdır.